Dünden Bugüne İlginç Bilgilerle Karavanın Tarihi

Bazen şafak sökerken bazen de gün batımında doğayla kucaklaşmak üzere yola çıkarsınız. Yanınızda sevdikleriniz ve arkanızda harika bir kamp deneyimi yaşamak için karavanınız hazırdır. Kimi zaman rota bellidir, kimi zaman ise yüreğinizin götürdüğü yere gitmek istersiniz. Fakat koşullar değişse de size bu özgürlüğü sağlayan avantajınız, çekme karavan veya motokaravan sahibi olmanızdır. Karavan sürücüleri bunun nasıl bir ayrıcalık olduğunu iyi bilirler. Peki, karavan nasıl ortaya çıktı da yaşamın önemli bir parçası olmayı başardı? Barınma ve yolculuk bakımından sunduğu olanakları artırırken nasıl bir yol izledi? Bu blog yazımızda sizi karavanın tarihi yolculuğuna bakıp yeni bilgiler edinmeye davet ediyoruz.

Karavan nedir?

Türk Dil Kurumu “karavan” sözcüğünü şöyle tanımlıyor: Bir otomobilin arkasına takılan ve hem taşıt hem de konut olarak kullanılan üstü kapalı araç.
Karavan Nedir ve Kelime Kökeni Nedir
Bu tanımı yaparken aynı zamanda sözcüğün Fransızcadan dilimize yerleştiğini belirtiyor. Bu doğru olsa da sözcüğün Farsça kökenli “kervan” sözcüğünün Fransızcaya geçip oradan Türkçeye girdiği de öne sürülüyor. Bugün “karavan” kelimesinden motorlu taşıt arkasında taşınan bir bölüm anlıyorsak da, durum hep böyle değildi. Hatta uzak geçmişte, evsiz kölelerin ulaşımını sağlayan vagonları tarif etmede kullanılıyordu.

İlk karavan nasıl icat edildi?

İlk karavan, 19. yüzyılın sonlarında sirk ve gezici kumpanya ekiplerinin konaklamaları amacıyla tasarlanmıştı. At arabasıyla bütünleşik biçimde konumlanan bu alanda, bir yerde uzun süreli kalmayan gezgin topluluklar barınıyordu. Bu römork taşıtlar, daha sonra Avrupa’daki Roman göçebelerin mobil yaşam alanı hâline gelmiştir. Yine de karavanın tarihi için bu sadece bir başlangıçtı.
Tarihte İlk Karavan
Kaydı olan ilk karavan yolculuğunun ise 1885 yılında gerçekleştirildiği söyleniyor. Dr. William Gordon Stables menziline planladığı tarihte ulaşıp ulaşmadığını bilemiyoruz ama tarihe geçtiğini söylemeliyiz. Nitekim atları dayanaklı olmalı ki Stables karavanıyla yaklaşık 2253 kilometrelik yolu ardında bırakmayı başardı. Bristol Wagon Co. Üretimi olan karavan 2 ton ağırlığındaydı ve 3.60 metre uzunluğa sahipti. Bir kısmı yemek odası ve mutfak, diğeri alanı ise oturma odası olarak düşünülmüştü. İkinci alanda masa, halı, şamdanlar vb. mobilya ve dekorasyon ürünleri bulunuyordu. Stables’ın kaleminden çıkan eskizler doğrultusunda tasarlanan The Wanderer adlı karavana ranza ve küçük bir piyano bile sığdırılmıştı.

Karavanın tarihi dönüm noktası: İlk motorlu karavan

İlk motorlu karavanın Jeabtaud şirketi tarafından 1897 yılında icat edildiği söylenir. 30 beygir gücündeki buhar motoruyla yol alan bu karavan, kompartıman konseptinde yapılmıştı. Zamanının ötesinde bir konaklama aracıydı ve mutfak, teras, su tesisatı gibi olanaklar sunuyordu. Üstelik, maun döşemeli iç tasarımıyla da göz dolduruyordu.

Benzin motorlu karavan içinse birkaç yıl daha beklemek gerekiyordu. Panhard firmasınca üretilen ilk model, 25 beygir gücünde bir motor kullanıyordu. Passe-Partout adlı bu karavanın sürücüsü olan Dr.Lehwess, Londra’dan yola çıkıp Paris-Berlin-St. Petersburg-Varşova hattını gezmiş. Fakat Polonya’nın Görki kentinde karavanın silindirleri devre dışı kalınca karavanla yolculuk menzile varamadan sonlanmış.

Eccles ve karavanın yaygınlaşmasındaki rolü

İnsanlığın ilerlemeye yatkınlığı burada da kendini gösterdi. Yıllar sonra, otomobille çekilen ilk karavanlar ortaya çıktı. Eccles markası altında üretilen bu karavanlar hem otomobille yapılan yolculukların mesafesini etkiledi hem de insanları yepyeni bir “yolda yaşamak” deneyimiyle tanıştırdı. Bir fuarda sergilenen bu karavanın ilk müşterisi ise Dowager Kontesi’ydi.

Günden güne büyüyen karavan ilgisi nedeniyle, ilk yılında fabrika açan marka 50 karavan üretti. Firma fabrika sayısı ve faaliyet bölgesi olarak giderek genişledi. Bu büyüme ise beraberind.e yeni ve daha gelişmiş karavan modelleri de getirdi. Bütçeye ve ihtiyaçlara göre değişen fiyatlarda daha fazla model üretilmeye başlandı. Firma, II. Dünya Savaşı’nda Birleşik Krallık’ın silahlı kuvvetlerine özel karavanlar üreterek, bu dönemde bile etkin rol oynamayı başardı. Görece uzun ve geniş bu modeller bazen yürüyen bir karargahtı, bazen de mobil lojistik merkeziydi.

Günümüzdeki modern karavan modellerinin atası da yine bir Eccles üretimiydi. Şirketin ürettiği her yeni model biraz daha olanak sundu. Karavan sahiplerini buzdolabından elektrikli ev aletlerine kadar birçok yeniliklerle tanıştıran marka, bugün de yolculuğuna devam ediyor. Bunun yanında, karavan üreticisi şirketlerin sayısı arttıkça kamp tutkunlarının seçenekleri de zenginleşiyor. Bugün basit bir çekme karavan ile çok uzak mesafeler rahatça alınıyor. Karavanıyla daha rahat bir yol deneyimi arayan sürücüler ise motokaravan modellerini tercih ediyorlar. Daha düşük maliyetle daha işlevsel bir karavan isteyenler ise kendi karavanını yapıyor.

Çiçek çocuklardan sınırları aşmaya uzanan bir öykü

Karavanla yolculuk, özellikle 60’lı yılların ortalarındaki çiçek çocuklar hareketinin oluşturduğu atmosferde önemli bir yer tuttu. Hippi kültürünün bir yere veya eşyaya bağlı kalmama ideali düşünüldüğünde karavan onlar için harika bir çözümdü. Çünkü karavan kültürü, insanı yaşamsal gereksinimleri en az eşyayla karşılamaya teşvik ediyordu. Kamusal alan olan “dışarıda” çok daha fazla özgürlük vardı ve hayat bir yere saplanıp kalınacak kadar kısa değildi. Karavan sağladığı geniş özgürlük sayesinde, bu dönemin gençliğinin yol arkadaşı olmuştu.

Sonraki yıllarda karavan giderek daha fazla kişinin ilgisini çekmeye başladı. Oradan oraya gidebilen bir evi olması, her kesimden insan için heyecan vericiydi. Temel ihtiyaçlarını karşılama sorunu yaşamadan yer değiştirebilme, mükemmel bir ayrıcalıktı. Evdeki konfor belli oranlarda da olsa karavan modelleri aracılığıyla sağlandıkça mesafeler de arttı. Şehirler arası karavan seyahati olağan hâle gelirken; kimileri ise karavanla dünya turu yaptı.

Bütün karavancılar toplandık, toplandık, toplandık!

Karavan kültürü yaygınlaştıkça bu konaklamalı ulaşımı tercih edenler bir araya gelmeye başladı. Outdoor seyahat kulüpleri, internet üzerindeki kamp toplulukları ve karavan meraklılarının kurduğu dernekler bunların örnekleri oldular.

Doğal olarak karavanla yolculuk, kendi kapsama alanını oluşturup yeni bir toplumsal değişim yarattı. Öyle ki karavan sahiplerine sürekli su ve elektrik hizmeti sağlayan alanlar işletmeye açıldı. Böylece, karavanla yolculuk kültürü ekonomik açıdan da değer yarattı. Özel işletmelerce düzenlenen kamp alanlarında yapılan konaklamalar, karavanla ulaşımın cazibesini yükseltti. Bunlardan biri ise Cumhuriyetköy’de yer alan Fava Camp oldu.

Siz de karavanınızla yeni rotalarda yol alırken Beykoz’un bu güzel semtine uğrayarak şehirden biraz olsun uzaklaşabilirsiniz. Fava Camp konforu ve geniş olanaklar eşliğinde ağırlanacağınız bu bölgede kamp ateşi etrafında sevdiklerinizle buluşabilirsiniz. Güvenli ve eğlenceli bir kamp deneyimi yaşarken kendiniz gibi doğaseverler ile tanışıp yeni arkadaşlıklara adım atabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir